Umutlarımızı, düşlerimizi yüklediğimiz uçakları hazırlamanın, birbirimize bulaştırıp dev bir umut dalgası olabilmenin heyecanıyla… Uç bakalım!
Merve Ergenoğlu
Kırmızı Kedi Çocuk, 2022
Umut, nasıl bir yolculuktan sonra size geri döner hiç düşündünüz mü? Evet, umut bazen uzaklaşan, sonra yeniden yaklaşan, hatta insanın içini tamamen saracak kadar güçlü dönen bir olgudur. Düşlerle birlikte harmanlanır, hiç hesapta yokken çıkıverir karşısına insanın. Ve umut ille de bulaşır başkalarına; umudu gören umutlanır.
İşte o umudun kâğıt bir uçakta çıktığı yolculuğun hikâyesini anlatıyor “Uç Bakalım”.
“Bir çocuğun düşlerine kimler ortak olur?” sorusunu açıyor ve eşsiz bir alana taşıyor kitap. Kafasında pilot kaskı ve gözlükleriyle yatağında uzanıp uçabilme hayallerine dalan küçük Umut, düşlerini bulaştırmanın eğlenceli bir yolunu buluyor. Defterinden kopardığı sayfaya yazdığı tek cümleyi uçak yapıp penceresinden salıyor, bütün umutlarıyla beraber; “Uç bakalım!” diyerek.
Umut’un düşleri, çıktığı yolculukta ilk rastladığı kişiyle, koltuklarına yeni yolcular, düşler ekleyerek başka rotalara uçar. Her durağında başka umutların, düşlerin, dileklerin taşıyıcısı olur. Kâğıt uçağa bakan ve o kelimeyi okuyan herkes kendi düşlerini ekleyip büyütür yolculuğu.
İnsanın içini gıdıklayan bir kurgusu var Merve Ergenoğlu’nun yazıp resimlediği bu ilk kitabın. Karşısına çıktığı herkesi yeni düşler kurdurmaya iten o ilk kelimeyi son sayfaya dek saklı tutuyor. Yanına iliştirdiği edebiyattan, müzikten, sanattan notlar da cabası. Düşler birbirine sıkıca bağlanırken kendi düşlerimizi de ucuna eklemeyi unutmuyoruz kâğıt uçağın. Unutturmuyor hikâye.
Umut bulaşıcıdır, evet, hem de fena bulaşıcı. Bir uçağın kanadında, bir kitapta, bir çocuğun gülümseyen gözlerinde karşımıza çıkar ve bulaşır zihnimize. Küçük Umut’un umudu gibi başkalarına düş olur.
Umutlarımızı, düşlerimizi yüklediğimiz uçakları hazırlamanın, birbirimize bulaştırıp dev bir umut dalgası olabilmenin heyecanıyla… Uç bakalım!